Bayraksızlar,Bayraksızlar,Yere Düşse Bayraksızlar,Nerden Bilsin Kıymetini Kitapsızlar,BAYRAKSIZLAR...
  Türk Sanayi
 

TÜRKÇE KONUŞUN,TÜRK MALI KULLANIN...

YERLİ MAL KULLAN KENDİ ÜLKENİ ZENGİN ET

869 barkod numaralı ürünleri kullanalım..Gazete,kitap ve müzik ürünleri hariç bu numara ülkemizde üretildiğinin işaretidir...

TÜRK ve TÜRKİYE' DE ÜRETİM YAPAN OTOMOTİV FİRMALARI

ASKAM, KANUNİ, ISUZU, HATTAT TARIM,BAŞAK TRAKTÖR, BMC, HYUNDAİ, MOTOSAN, TÜMOSAN, TOYOTA, RAMZEY, RENAULT, YAĞMUR TARIM, BELDEYAMA, PANCAR MOTOR, ANTOR, BİSAN, FORD, GÜLERYÜZ, TEMSA, UZEL, HİDROMEK, FİAT, MERCEDES-BENZ, GÜLERMAK, Pİ MAKİNA, SANKO MAKİNA, MAN, TÜRK TRAKTÖR, T MODEL, AR-BUS, NUROL MAKİNA/FNSS, ÇUKUROVA, HONDA, ERSENCER, KARSAN, TEZELLER, TÜRKKAR, TÜLOMSAŞ/TÜVASAŞ, PALME, GÜNHAN-ARK, ALTINBOĞA, OTOKAR, ERKUNT TARIM, ÖZMAKTAŞ, DİARDİ, OTOSER, ESTRAK, ERTUĞRULLAR, KARACABAY, İSOTO, BOZOK TRAKTÖR, HOBİMAK, TÜRKPORTER, MARAL, HİDROACAR, GÖZÜKARA, HAZEY TÜRK... 

İLK TÜRK OTOMOBİLİ DEVRİM
VE
DEVRİM İ İMAL EDEN TÜLOMSAŞ

DEVRİM OTOMOBİLİNİN İMAL SÜRESİ ve TARİHİ 4,5 AY 1961
DEVRİM'İN HİKAYESİ

16 Haziran 1961 günü Devlet Demiryolları Fabrikaları ve Cer Dairelerinin yönetici ve mühendislerinden 20 kadarı Ankara' da bir toplantıya çağrıldılar.

Toplantıya başkanlık eden Genel Müdür Yardımcısı Emin BOZOĞLU, Ulaştırma Bakanlığından alınan bir yazıyı okudu. Yazıda ; Ordunun cadde binek ihtiyacını karşılayacak bir otomobil tipinin geliştirilmesi görevinin TCDD İşletmesine verildiği ve bu amaçla 1.400.000.-TL ödenek ayrıldığı belirtiliyordu.

Verilen termin 29 Ekim 1961, yani tanınan süre 4.5 aydı. Bu süre içinde bu çapta bir geliştirme çalışması yapılabilir miydi ?

Tüm ülkede ise üniversitesinden, basınına, bir avuç sanayicisinden, politikacısına, sesini duyurabilen herkes Türkiye'de ne otomobil, ne de motor yapılabileceğine inanıyor, özel sohbetlerde, röportajlarda, hatta film gösterili konferanslarda bu görüş vurgulanıyordu.

Fakat bu inanılmaz şey gerçekleşiyor ve 29 Ekim 1961 sabahı Türkiye' de yapılan bir otomobil, kaportası pürüzsüz olmasa da, kendi tekerlekleri üzerinde ve yine Türkiye' de yapılan kendi motorunun gücüyle Büyük Millet Meclisi binasının önüne götürülerek Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL Paşa' ya sunulabiliyor, bir ikincisi Paşa' yı Anıtkabir' e götürüyor, sonra da Hipodrom' daki geçit resmine katılıyordu.

29 Ekim sabahı, Devrimler motosikletli oldukça kalabalık bir trafik ekibinden oluşan eskortun arasında yola çıktı. Çıktı ama, eskorttakiler, benzin alma işinden haberleri olmadığı için, Mobil' e uğramadan yola devam ettiler. Meclis' in önüne gelindiğinde durum anlaşıldı, acele getirilen benzin 1. Arabaya kondu. 2 numaraya konacağı sırada Cemal Paşa Meclis' in önüne gelmiş ve Anıtkabir'e gitmek üzere 2 numaralı Devrim Otomobiline binmişti. Yola çıkıldı. Fakat 100 m. Kadar sonra motor öksürerek durdu. Cemal Paşa' nın Ne oluyor ? sorusuna direksiyondaki Yüksek Mühendis Rıfat SERDAROĞLU Paşam, benzin bitti,cevabını verdi. Paşa' dan özür dilenilerek 1 numaralı Devrim' e geçmesi rica edildi. Buna uyan Cemal Paşa Anıtkabir' e bu otomobil ile gitti. İnerken ünlü Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama, doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz sözlerini söyledi.

Ertesi gün bütün gazetelerin söz birliği etmişcesine 100 metre gidip bozuldu başlığını attıkları 2 numaralı Devrim, aynı gün Hipodrom' daki geçit törenine katılıyor, ne bundan, ne de Cemal Paşa' nın Anıtkabir' e bir başka Devrim otomobili ile gittiğinden söz ediliyor; yalnızca haber, yorum ve fıkralarda harcanan bunca paranın boşa gittiğinden dem vuruluyordu. Oysa aynı yıl Tarım Bakanlığı bütçesine konmuş bulunan At neslinin ıslahı için 25 Milyon TL. ödenek ve sonucundan kimse söz etmiyordu.
NOT : 1961 yılında 4 adet üretilen DEVRİM Otomobillerinden sadece birisi günümüze ulaşmıştır. TÜLOMSAŞ Müzesi bahçesinde, özel olarak yapılan camlı garajda muhafaza edilen DEVRİM Otomobili halen çalışır durumdadır.
BU YAZI ve RESİMLER TÜLOMSAŞ ın RESMİ SİTESİNDEN ALINMIŞTIR
http://www.tulomsas.com.tr/devrim.html 


_________ANADOL_________

Türkiye nin Devrim den sonra ikinci fakat ilk seri üretim yerli otomobili ANADOL 19.12.1966 da 1200 cc Anglia Ford motoruyla üretim bandından indi.Fiberglas karosere sahip olan otomobil İngiliz Reliant firmasının işbirliğiyle Ford Cortina ve Reliant Scimitar Coupe baz alınarak (Ogle Design) tasarlandı.Anadol bantlara veda ettiği 1984 yılına kadar toplam 62543 adetüretildi ve yerini saç karoserli Ford Taunus a bıraktı


_________ZAFER_________

1960 lı yıllarda İnternational Harvester markalı Amerikan kamyon ve kamyonetlerini montajla üreten TOE (TÜRK OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ) ZAFER markasıyla yerli otomobil üretmek ister..İngiliz Triumph ile lisans anlaşması yapılır.Fakat bazı baskı ve nedenlerle ZAFER otomobil projesi da tarihteki yerini alır..

TOE nin gerçekleşmeyen projesi:ZAFER otomobili


_________İMZA_________

İki prototip olarak üretilen İmza 700 ;355 cm uzunluğa,169 cm genişliğe ve 150 cm yüksekliğe sahip bir otomobildi.
İMZA 700 ün şansızlığı Jetpa nın ellerinde dünyaya gelmesi ve rakiplerinin çok olmasıydı..1999 da kamuoyunun tanıdığı İmza 2000 yılında Cenova(Geneva) fuarında bütün dünyaya tanıtıldı..Jetpa nın yanlışları ve rakiplerinin kamuoyu baskısıyla İMZA da ;Devrim, Anadol, Zafer ve Çağdaş gibi tarih sayfalarında yerini aldı.

İMZA 700 

                   T.C' nin İlk Uçak Fabrikası Kuruluyor                          

Türkiye'nin ilk uçak fabrikasını kuran adam:   "Madem ki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfünden beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim.Türk'ün yaptığı uçakları elbette Türkiye'de yetişen pilotlar uçuracaktır"

Nuri Demirağ, 1936 senesi ortalarına doğru uçak fabrikası için hazırlıklara başlamış ve ilk etapta on senelik bir program yapmıştı. Bir Çekoslovak firması ile anlaşarak Beşiktaş'ta Hayrettin İskelesi'nde, bugün Deniz Müzesi olarak kullanılan, o zamana göre modern bir bina yaptırdı.Asıl büyük fabrika da memleketi olan Sivas Divriği'de kurulacaktı.
Türkiye'nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Alan, Nuri Demirağ'in en değerli iş arkadaşlarından biriydi. Fransa'da uçak mühendisliği eğitimi yapan Selahattin Alan, Nuri Demirağ ile çalışmaya başlamadan önce, Türk Hava Kuvvetleri'nin Eskişehir'deki uçak bakım ve tamir atölyelerinde görevliydi. Fransızca, İngilizce ve Almanca'yı çok iyi bilen bu genç mühendis, ilk "Türk tipi" uçakların planını çizmiş ve yapımını sağlamıştı.

Bu dönemde Selahaddin Alan'ın Eskişehir'de prototipini yaptığı, NuD-36 rumuzuyla 24 adet uçak imal edildi. 1938 yılında, Alman uzmanların da yardımıyla, NuD-38 rumuzlu, çift motorlu ve madeni gövdeli, 6 kişilik yolcu uçağının dizaynına başlandı.

Hele çift motorlu, barışta yolcu uçağı, savaşta istenildiği zaman eksiksiz bir bombardıman uçağı görevini görecek şekilde yapılan ve saatte 270 kilometre hıza ulaşan, 5 bin 500 metre yükseğe çıkabilen NuD-38 ‘in yapılması, dünya uçak sanayicilerinin dikkatini birden Türkiye'ye ve Nuri Demirağ'ın uçak fabrikasına çekmişti. Ürettiği NuD-38 adını taşıyan çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yurt dışında büyük ilgi gördü ve bu uçaklar Dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı

Yesilkoy'de Elmas Pasa ciftligini(şimdiki Atatürk Havalimanı) tayyare meydani yapmak icin satin aldi. 1559 dönüm arazide 1000 X 13000 metre boyutlarinda duz bir tayyare alani yaptirdi. Bu sahanın üzerine ayrıca, Nuri Demirağ Gök Okulu , uçak tamir atölyesi ve hangarlar yapıldı. Bunun bir ornegi de o sıralar Avrupa'nin en modern havaalanı olan Amsterdam'da vardı. Tarihin garip cilvesi Yeşilköy’deki Gök Okulu’nun ilk öğrencileri arasında zamanın cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün oğulları Ömer ve Erdal İnönü de var. Ancak her ne oldu ise bir hafta sonra İnönü kardeşler okulu terk etmiş.

Yeşilköy'deki okuldan önce, Sivas' ın hiçbir ilçesinde ortaokul yok iken doğduğu yer olan Divriği'nde de bir Gök Ortaokulu açan Nuri Demirağ, Türk gençlerine havacılığın zevkini aşılıyordu. Öğrencilerin yemek, içmek, yatmak, öğrenim gibi bütün masraflarını karşılıyordu. Öğrencileri Ortaokul tahsilini yaptıktan sonra da, lise ve yüksek okul tahsili yaptırmak için İstanbul'a götürüyor; kalacak yer, okuyacak okul ayarlıyordu. Bu yüzden içlerinden bir çoğu pilot olmuştu. Hepsiyle ayrı ayrı ilgileniyor, her birine ayrıca ayda 150 lira burs veriyordu. Gök Okulu öğretmenlerinin aylığı ise 350 liraydı. 

THK, Beşiktaş'taki fabrikaya ilk olarak 65 adet planör, sonrasında 10 adet başlangıç eğitim uçağı sipariş etti. Planörler, 1937-1938 yıllarında tamamlanarak teslim edildi.(Bazı kaynaklar 24 eğitim ve 65 planör diye verir).  Çok iyi bir mühendis olan, ancak pilotluğu o kadar da iyi olmayan Alan’ın, uçaklardan birisini, denemenin yapılacağı Eskişehir İnönü Pistine kendisinin götürmeye kalkışması ve tanımadığı bu pistte iniş sırasında hayatını kaybetmesi üzerine, jürinin kafasında uçaklarla ilgili soru işaretleri oluştu. 1939'da THK, sipariş ettiği uçaklar için imal edilen prototipe uygun olmaması, uçakların akrobasi kabiliyetinin bulunmaması ve zamanında teslimat yapılmaması gerekçeleriyle sözleşmeyi feshetti.Olayın mahkemeye intikal etmesinden sonra iki ayrı bilirkişi heyetinin olumlu raporlarına rağmen THK uçakları almadı. Hemen ardından da Ankara Ticaret Mahkemesi Demirağ’ın aleyhine karar verdi.Bu uçağın ilk deneme uçuşunu 11 Şubat 1944’de yaptı ve 26 Mayıs 1944 günü de İstanbul’dan Ankara’ya uçtu.
Ne gariptir ki THK' nın almadığı bu uçaklar 16.000 uçuş yapar, senelerce uçar ve bir tek kaza dahi olmaz. Uçakların siparişini iptal eden Türk Hava Kurumu, bunların yerine Fransız Henrio uçaklarını alır. Ancak bu uçaklar satın alındığı zaman serisinden kalkmış, hurdaya ayrılmışlardır.
Nuri Demirağ 10 milyonluk zararı sineye çeker ( O yıllarda devlet bütçesi 200 milyon liradır).
İlk Uçak Fabrikasına daha sonra ne oldu?
Nuri Demirağ çalışmalarına bir süre daha devam etti. II. Dünya Savaşı sırasında fabrikaya Westland Cysander tipi keşif/irtibat uçaklarının onarım ve yedek parça üretimi verildi. Fakat 1943'te fabrika faaliyetlerini durdurdu. Demirağ'a İspanya, Irak ve İran'dan gelen teklifler hükümet tarafından engellendi. Gök Okulu kapatıldı. Yeşilköy'deki üzerinde fabrika ve uçuş etüd merkezi olan tesisler havaalanı yapılmak üzere ‘yok fiyatına' istimlak edildi. Elde kalan uçaklar ise devredilemeyip hurdacıya satıldı. Soyadını vererek, tüm çalışmalarını desteklediğini açıklayan Atatürk, o sırada hayatta değildir.

İşin aslı Demirağ, o dönemin tek mağduru da değildir. Nuri Demirağ, Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Killigil’in de yakın arkadaşı. Nuri Killigil Paşa ise Türkiye’nin ilk silah ve patlayıcı imal eden fabrikatörüydü. Ordunun bazı siparişlerini üstlenen Paşa’nın Sütlüce’deki fabrikası -Nuri Demirağ’ın uçak imalatı serüveni ile tarih benzerliğine dikkat- 1949 yılında esrarengiz şekilde infilak etti. Nuri Paşa’nın cesedi bile bulunamadı. Nuri Paşa’nın İsrail’le savaş halinde olan Mısır’dan yüklüce bir cephane siparişi aldığı için fabrikasının sabotaj sonucu infilak ettiği iddia edildi.

                                                                                                                               

 
  Bugün 25 ziyaretçi (36 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol