Büyüme hızında Avrupa ülkelerini geçtik
Türkiye, büyüme hızı ve bütçe açığında ulaştığı rakamlarla bir çok Avrupa ülkesini geride bıraktı.

Büyüme 2006(%)
Romanya	7,7
Bulgaristan	6,2
Türkiye	6,1
İrlanda	6,0
Polonya	5,8
Lüksemburg	5,8
Yunanistan	4,2
İspanya	3,9
Macaristan	3,9
Ekonomisi oransal olarak en az büyüme gösteren ülkeler de yüzde 1,9 ile İtalya ve yüzde 2 ile Fransa oldu.

Cari Açık 2006 (%)
Bulgaristan	15,9
Romanya	10,3
Yunanistan	9,6
İspanya	8,8
Türkiye	8
Norveç'in ise cari işlemler dengesi yüzde 16,7 fazla verdi. Lüksemburg, Hollanda, Almanya ve Belçika da cari fazlası bulunan ülkeler arasında yer aldı.

Enflasyon 2006(%)
EURO	2,2
Türkiye	9,6
İzlanda	6,7
Slovakya Cumhuriyeti	4,5
Macaristan	3,9
İspanya	3,6

BütçeAçık 2006
AB 27 ve AB 25 Ortalama	%-1,8
AB 15 Euro Bölgesi	%-1,6
Macaristan	%-9,8
Norveç	%+19
Türkiye	%-0,6

Türk Lirası’ndan değerli sadece dokuz para kaldı

2001 krizinde dünyanın en değersiz para birimi haline gelen Türk Lirası devrim yaptı. Reel değeri rekora çıkan YTL para liginde şampiyonluğa oynamaya başladı. 160 para birimi içinde YTL’den değerli sadece 9 para var
Bundan 5-6 yıl önce dünyanın en değersiz parası olarak gösterilen Türk Lirası, şimdi dünya para liginde zirveyi zorluyor. TL’den 6 sıfır atılması, ekonomi ve siyasette sağlanan istikrar ortamı ve ekonomideki hızlı büyümeyle yoğun yabancı girişi Türk Lirası’nın reel değerini rekor seviyelere ulaştırdı. Türk Lirası böylece dünyada tedavülde olan 160 ülkenin para birimi içinde en değerli 10 paradan biri oldu. YTL’den değerli sadece ABD Doları, Euro, İngiliz Sterlini gibi gelişmiş ülkelerin paralarıyla petrol zengini Körfez ülkelerinin banknotları kaldı.Daha önceki rekorunu 1980’de gören ve ardından hızla gerilemeye başlayan reel kur endeksi 1994’te Tansu Çiller Hükümeti döneminde dip yapmıştı.

Koalisyon Hükümeti döneminde yaşanan kriz nedeniyle 2001’de bir dip daha gören YTL’nin reel değeri, en yüksek seviyesini Erdoğan Hükümeti döneminde yakalamış oldu.

İhracatta "100'ler kulübü"ne girdik
100.184.000.000 $

TÜRKİYE'nin ihracatı 84 yılda yüzde 197 bin 151 (bin 972 kat) artarak, 50.8 milyon dolardan 100 milyar doların üzerine çıktı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, eylül itibariyle son 12 ayda ihracatın yüzde 23.20 artışla 100 milyar 184 milyon dolara ulaştığını açıkladı. Böylece 2010 için öngörülen 100 milyar dolarlık hedefe 3 yıl erken ulaşıldı. İhracatta 100'ler kulübüne giren Türkiye, dünyada bu sınırı aşan 31'inci, Avrupa'da ise 11'inci ülke oldu.

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, YTL'deki her yüzde 10'luk değerlenmenin ithalatı yüzde 5 oranında artırdığını ve bunun da 6-9 milyar dolar arasında ekstra bir fatura anlamına geldiğini söyledi. İhracatın ithalatı karşılama oranının şu aşamaya kadar farklılıklar gösterse de ortalamada yüzde 62 seviyesinde tutulabildiğini ifade eden Tüzmen, bu oranın yıl sonunda yüzde 61.8-62 seviyesinde oluşacağını kaydetti.

170 milyar doları Türkiye'nin en zengin 100 ailesi yönetiyor

EKONOMİST Dergisi'nin yaptığı "En zengin 100 Türk" araştırmasının bu yılki sonuçlarına göre, Türkiye'nin en zengin ailelerinin mal varlığı 170 milyar doları aştı. Geçen yılki araştırmaya göre bu rakam geçen yıl 150 milyar dolar civarındaydı.
Koç Ailesi'nin borsadaki şirketlerinin kendilerine ait hisselerinin tutarı 18 milyar doları buluyor. Sabancı'da bu rakam 17 milyar dolar.
Doğan ve Şahenk ailelerinin servetleri 6-8 milyar dolar arasında gösteriliyor. 4-5 milyar dolar arasında servete sahip diğer aile ve isimler ise Ülker Ailesi, Şarık Tara, Yazıcı Ailesi, Dinçkök Ailesi, Özilhan Ailesi, Mehmet Emin Karamehmet, Eczacıbaşı Ailesi ve Habaş Grubu'nun sahibi Mehmet Başaran.
Geçen yılki araştırmada serveti 1 milyar doların üzerinde 41 aile/kişi var iken, bu yıl sayı 44'e yükseldi. Türkiye'nin en zengin 100 ailesinin neredeyse yarısı milyar dolarlık barajı aştı.
İMKB'nin geçen yılki toplam değeri 146.2 milyar dolar idi. Bu yıl ise 234 milyar dolara ulaştı. Geçen yıla göre dolar kurunun 1.45'li seviyeden 1.30'lu seviyelere gerilemesinin de etkisiyle, sadece İMKB'deki servet artışı yüzde 60 seviyesinde gerçekleşti.
EKONOMİST Dergisi'nin bu yıl listeye yeni giren isimleri, Cevahir Ailesi, Branştayn Ailesi, Intergum'u 450 milyon dolarlık peşin bedelle satan Amram Ailesi, Ersin Pamuksüzer, Topbaş Ailesi, Uran Ailesi, Mehmet Ali Aydınlar ve Yahya Kiğılı oldu. Servetini vakfına bağışlayan ve geçtiğimiz mart ayında vefat eden merhum Kadir Has'ın ailesi listede yer alamadı. Bu yıl listeye giremen diğer isimler ise Ahmet Hamoğlu, Hakko Ailesi, Erdoğan Özgörkey, Eskiyapan, Ahmet Çetinkaya, Molu ve Tahincioğlu aileleri oldu.
2005 itibariyle Türkiye'de 17 milyon 549 bin hane var. Türkiyenin en zengin on binde 1'lik hane dilimine 1.755 hane giriyor.Bir hanede ortalama dört kişi bulunduğu hesabıyla, bu en zengin on binde 1 haneye mensup fertlerin sayısının 7 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.En zengin on binde 1'lik hane grubunun Türkiye'deki kullanılabilir gelirden aldığı payın yüzde 0.5 olduğu tahmin ediliyor.2005 itibariyle en zenginlerin evine her ay en az 60 bin 697 YTL'nin giriyor. Bu ailelerde aylık kişi başına gelir ise 15 bin 174 YTL.
Merrill Lynch ve Capgemini'nin bu yıl haziran ayında açıkladıkları yıllık Dünya Servet Raporu'na göre 2006 yılında dünyada bir milyon doların üzerinde servete sahip olanların sayısı önceki yıla göre yüzde 8.3 oranında artarak 9.5 milyonu aştı. Bu kişilerin sahip olduğu varlıkların miktarı da yine yüzde 11.4 oranında artarak 37 trilyon doları aştı.Bir milyon doların üzerinde varlığa sahip nüfusun arttığı diğer ülkeler arasında Singapur, Endonezya ve Rusya başta geliyor. Rapora göre dünyada bir milyon doların üzerinde servete sahip olanların 2011 yılında sahip olacakları servetin 51 trilyon doları aşacakları tahmin ediliyor.

En fazla bitki ve hayvan türü Türkiye'de ama..!

25 Ekim 2007 Perşembe
Milliyet Gazetesi

Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleri arasında bitki çeşitliliği, Avrupa ülkeleri arasında da hayvan türleri bakımından en zengin ülke... Ama biz koruyamıyoruz!Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından hazırlanan raporda, Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleri arasında bitki çeşitliliği, Avrupa ülkeleri arasında da hayvan türleri (1414 tür) bakımından en zengin ülke olduğu ortaya çıktı.

Toplam tehlike altındaki türler bakımından Türkiye dünyada, ABD, Avustralya ve Güney Afrika'dan sonra dördüncü sırada. Türkiye'de toplam 1876 tür tehlike altında. Deniz kaplumbağaları, Akdeniz foku, yunus, balina, dağ keçisi, su samuru, ayı gibi hayvan türlerinin korunması için çalışmaların yürütüldüğü, ancak istenilen seviyede bir korumanın sağlanamadığı vurgulanıyor.

"Türkiye, diğer yandan kiraz, kayısı, badem ve incir gibi türlerle başta lale olmak üzere birçok süs bitkisinin anavatanıdır. Anadolu faunası 80 binin üzerindeki böcek türü zenginliğiyle de dikkat çekmektedir. Alageyik ve sülünün anavatanı Anadolu'dur. Yok olduğu düşünülen Anadolu leoparının izlerine rastlanmıştır. Ege ve Akdeniz fok ve deniz kaplumbağalarının yaşam alanlarıdır".

Rüzgâr enerjisinde 80 milyar YTL'lik başvuru .

02/11/2007-Radikal Gazetesi
Yatırımcılar, Türkiye'nin elektrik santrallarının toplam kurulu gücü 41 bin megavat (MW) olmasına rağmen, 40 bin MW'ın üzerinde rüzgâr santralı kurmak için başvuruda bulundu.
Türkiye'nin şu an rüzgâr santralında toplam kurulu gücü 180 MW'dır.EPDK bugüne kadar 2 bin 500 M'lık kurulu güçte rüzgar santralı için lisans verdi.
Rekor başvuru Sanko'dan
Sanko başvurularını Sanres, Güneyres ve Airres adındaki şirketleriyle yaptı. Sanres'in sadece Çeşme'deki rüzgâr santralı başvurusu 3 bin MW'yi buldu. Güneyres, Antakya-Antalya bölgesi için 3 bin MW'lık, Airres de 2 bin MW'nin üzerinde santral kurma isteğini EPDK'ya bildirdi.
Diğer birçok şirket ise 2-3 bin megavatlık santral kurma başvurusunda bulundu. Bunlar arasında 2 bin 300 MW'lık başvuruyla Polat Holding, 2 bin MW'la da İspanyol İberdrola dikkati çekti.
Ayrıca Çalık Holding, Sabancı, Zorlu gibi enerji alanında yatırımları bulunan gruplar 800-2000 MW arasında değişen güçlerde santral başvurusunda bulundu. Rüzgâr santralında 1 megavatlık kurulu gücün maliyeti 2 milyon YTL. Buna göre, 40 bin MW kurulu güçteki santralların inşası için yaklaşık 80 milyar YTL'lik yatırım yapılması gerekiyor.
Yatırımcılar, her 1 MW'lık santral için 10 bin YTL teminat yatırdı. Lisans alanlardan ikinci aşamada her 1 MW için 10 bin YTL daha ek teminat daha alınacak.

Türkiye otomotiv üretiminde dünya 16’ncısı

Geçen yıl dünyadaki her bin araçtan 14’ü Türkiye’de üretildi. Türkiye, 2006 yılında, otomotiv üretiminde ise dünya genelinde 16. sırada yer aldı.

30 Ekim 2007 Salı

ANKARA - Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Derneği (OICA) verilerine göre, 2006 yılında dünya motorlu taşıt aracı üretimi, 2005 yılına göre yüzde 4 oranında artarak 69 milyon 127 bin 156 adet düzeyinde gerçekleşti
Son yıllarda hızla büyüyerek dünya otomotivinde söz sahibi olmaya başlayan Türkiye’de ise üretim artışı, 2005 yılına göre 2006’da yüzde 12.4 düzeyinde oldu. 2005 yılında 425 bin 429’u ticari olmak üzere 879 bin 92 araç üretilen Türkiye’de geçen yıl 442 bin 98’i ticari, toplam 987 bin 780 araç üretildi. Buna göre Türkiye, 2006 yılında tüm dünyada üretilen araçların binde 14’lük payına sahip oldu.

Geçen yıl dünya otomotiv sektörünün liderliğini, 11 milyon 484 bin 233 araç üretimiyle Japonya elinde tuttu. Bu ülkeyi 11 milyon 263 bin 987 araçla ABD, 7 milyon 188 bin 708 araçla Çin izledi. 2005 yılında ise dünya motorlu taşıt aracı üretiminde ABD 11,9 milyon adetlik üretimi ile birinci, Japonya 10,7 milyon adetlik üretimiyle ikinci, Almanya 5,7 milyon adetlik üretimiyle 3. sırada yer almıştı.

OICA’nın 2006 yılı verilerine göre, dünya motorlu taşıt aracı üretiminde ilk 10 sırada yer alan ülkeler ve üretim adetleri sırasıyla şöyle oldu:

“Japonya 11,4 milyon adet, ABD 11,2 milyon adet, Çin 7,1 milyon adet, Almanya 5,8 milyon adet, Güney Kore 3,8 milyon adet, İspanya 2,7 milyon adet, Brezilya 2,6 milyon adet, Kanada 2,5 milyon adet, Meksika 2 milyon 45 bin adet, Hindistan 2 milyon 19 bin adet.”

Türkiye, 987 bin 780 motorlu taşıt üretimi ile 2005 yılına göre iki basamak yükselerek Belçika, İran ve Çek Cumhuriyeti’nin önünde 16’ıncı sırada yer aldı.